Okul Sütü Uygulaması Devam Edecek

0

Posted by admin | Posted in Genel | Posted on 24-09-2016

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, okul sütü dağıtımının 2016-2017 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin başlangıç tarihi olan 6 Şubat 2017′de başlayacağını ve devam edeceğini bildirdi.

ANKARA (AA) – Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, okul sütü uygulaması ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ürün alımlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Hükümetin 2012 yılından beri uyguladığı okul sütü programına, bu eğitim-öğretim döneminde de devam edeceğini belirten Çelik, Okul Sütü Programı kapsamında özel okullar dahil yaklaşık 34 bin bağımsız anaokulu, anasınıfı ve ilkokuldaki 6 milyon öğrenciye, haftada 3 gün süreyle 200 mililitre sade, yağlı uzun ömürlü içme sütü dağıtılacağını kaydetti.

Çelik, okul sütü dağıtımının 2016-2017 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin başlangıç tarihi olan 6 Şubat 2017′de başlayacağını ve dönem boyunca devam edeceğini açıkladı. Okul Sütü Programı ile öğrencilere süt içme alışkanlığını kazandırmayı amaçladıklarına işaret eden Çelik, okul sütü temininin, açık i̇hale usulüyle yapılacağını ve ihale kapsamında temin edilecek sütlerin bakanlık tarafından onay verilmiş işletmelerden sağlanacağını vurguladı.

Okul Sütü Uygulaması Devam Edecek

Çocukların Televizyon İzlemesinde Ailelere Uyarılar

0

Posted by admin | Posted in Genel | Posted on 08-09-2016

Çocukların televizyon izlemelerinde ailelerin dikkat etmesi gereken hususları Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berksun önemli tespitleri ile kamuoyu gündemine getirdi.
Çocukların televizyon başında zaman geçiren çocuklara ilişkin önemli uyarılar yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berksun: -”Televizyon izlerken mümkün olduğunca büyüklerden birisinin çocuğa refakat etmesi, onun yaşına uygun yorumlar yapması, hem çocuğun bilgisini artırır hem de anlam veremediği olayları yanlış algılamasını engeller”

– “Uzun süre televizyon izlemek çocuğun okuldaki başarısını olumsuz etkiler”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Erkan Berksun, “Televizyon izlerken mümkün olduğunca büyüklerden birisinin çocuğa refakat etmesi, onun yaşına uygun yorumlar yapması, hem çocuğun bilgisini artırır hem de anlam veremediği olayları yanlış algılamasını engeller” dedi.
Berksun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların televizyonda yaşlarına uygun programları, uygun sürelerle izlediklerinde zihinsel ve ruhsal gelişimlerinin olumlu etkileneceğini söyledi.
Uygun olmayan programların ise çocuklar üzerinde olumsuz hatta travmatik etkiler yaratabildiğini anlatan Berksun “Kendini tanımlamada güçlük, aile içi bağların gevşemesi, hayalle gerçeğin ayırt edilememesi, anlık gerginlik, korku ve daha sık şiddete başvurma eğilimleri görülmektedir. Bir anne baba çocuklarına kimseyi incitmemeyi öğretir, bu konuda ona örnek olurlarken televizyon karşısında çocuğun maruz kaldığı görüntüler onun zihninde şiddeti meşru kılmaktadır” diye konuştu.
Prof. Dr. Berksun, ebeveynlerin zaman zaman televizyonla ilgili olarak çocuğuna sınır koymakta güçlük yaşayabildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bir insan hayatı boyunca sadece birkaç şiddet ve ölüm olayına tanık olabilecekken, televizyon karşısındaki bir çocuğun her gün birkaç ölüme ve onlarca şiddet olayına şahit olması sık görülen bir durumdur. Tekrar tekrar verilen travmatik görüntüler çocuğu şiddete karşı duyarsız hale getirebilir. Televizyon karşısında çocuğu yalnız bırakılmamalı. Televizyon izlerken mümkün olduğunca büyüklerden birisinin çocuğa refakat etmesi, onun yaşına uygun yorumlar yapması, hem çocuğun bilgisini artırır, hem de anlam veremediği olayları yanlış algılamasını engeller.”
- “Okul başarısını da olumsuz etkiliyor”
Özellikle 7 yaşın altındakilerin medyadan iletilen mesajların içerikleriyle ilgili iyi-kötü ayrımı yapabilecek olgunlukta olmadığını vurgulayan Berksun, “Bu sebeple, ebeveynin gerekli sınırı koyması, şiddet ya da cinsel içerikli travmatik sayılabilecek görüntülerle karşılaşan çocuğuna, bunun kötü ve yanlış olduğunu mutlaka vurgulaması gerekir. Ancak dozu iyi ayarlanmadığı takdirde, uzaklaştırmak istediğimiz konuyu çocuk için daha çekici hale getirebiliriz. Bu noktada yapılması gereken, çocuğun sorularına kısa fakat tatmin edici cevaplar verdikten sonra, mevzuyu uzatmaktan kaçınmaktır” ifadesini kullandı.
Berksun, televizyonun göz bozuklukları, uyku sorunları, hareketsizlik ve ekran karşısında atıştırma sebebiyle kilo alma gibi fiziksel zararlara yol açtığının altını çezirek, şunları kaydetti:
“Uzun süre televizyon izlemek çocuğun okuldaki başarısını olumsuz etkiler. Daha uzun süre ekran başında kalmak isteyen çocuğun isteği engellendiğinde, ağlaması, odasını dağıtması, evin kurallarına uyumsuz davranması, ders çalışmayarak ya da oyuncaklarını kırarak ailesine tepki göstermesi muhtemeldir. Çocuklar ayrıca, boş zamanlarını televizyon dışında anlamlı bir uğraşı ile değerlendirememe, ders çalışmaya karşı isteksizlik, aile içi kurallara ve düzene uymak istememe, isyankarlık gibi davranışlar sergileyebilmektedir. Aileden beklenen, yasak koymaktan öte çocuğa iyi model olmaktır. ‘Evimizde bu programları izlemeyi doğru bulmuyoruz’ diyerek, çocuğun uyanık olduğu saatlerde şiddet içeren yayınları hiçbir aile bireyinin izlememesi öncelikli koşuldur.”

Okul alışverişinde TSE markalı ürünler tercih edin

0

Posted by admin | Posted in Genel | Posted on 02-09-2016

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sebahittin Korkmaz, “Okul araç gereçlerinde çocuklarınız için seçtiğiniz markasız ve kaynağı belirsiz ürünler, başta kanser olmak üzere obezite, hiperaktivite, sinir sistemi ve bağışıklık sistemi gibi pek çok sağlık sorununa davetiye çıkarmak anlamına gelecektir. Çocuklarımızı kırtasiye malzemelerindeki olası risklerden korumanın en güvenilir yolu, alışverişlerde TSE markalı ürünleri tercih etmektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Korkmaz, yaptığı açıklamada, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı için velilere okul alışverişlerinde dikkat edilmesi gereken konular hakkında uyarılarda bulunarak, yeni eğitim-öğretim yılında velilerin okul alışverişine çıkacak ve çocukları için en uygun fiyata, kaliteli ürünler almanın çabasında olacaklarını belirtti.

Velilerin okul alışverişinde satın alacakları ürünlerde kalite ve güven açısından TSE belgelerini aramalarının, çocuklarının sağlıklı büyümelerine katkı yapacağını anımsatan Korkmaz, güvenlik standartlarına uygun üretilmeyen ürünlerin, sağlığın bozulmasına neden olabilecek riskler taşıdığına dikkati çekti.

TSE Başkanı Korkmaz, “Okul araç gereçlerinde çocuklarınız için seçtiğiniz markasız ve kaynağı belirsiz ürünler, başta kanser olmak üzere obezite, hiperaktivite, sinir sistemi ve bağışıklık sistemi gibi pek çok sağlık sorununa davetiye çıkarmak anlamına gelecektir. Velilerimizin bu risklere karşı çocuklarımızı korumak için okul alışverişi yaparken dikkat etmeleri gereken basit ancak etkili yöntemler vardır. Bir ürünün ilgili standarda uygun üretilip üretilmediği, dolayısıyla sağlığa zararlı maddeler içerip içermediği ancak laboratuvar ortamında yapılan testlerle tespit edilebilir. Bu testlerin sonucunda ürünün standarda uygun olduğu, üzerinde taşıdığı işaret ve markalarla tescillenir.” değerlendirmesinde bulundu.

Korkmaz, okul alışverişlerinde velilerin özellikle dikkat etmesi gereken markanın “TSE” ve “CE” işareti olduğunu vurgulayarak, TSE markasının ürünlerin ilgili standarta uygunluğunun sağlıklı, güvenli ve kaliteli olduğunu, CE işaretinin ise ürünlerin standartlarda öngörülen güvenlik şartlarına, performans ve kalite kriterlerine uygunluğunu belgelediğini kaydetti.

- “Kırtasiyede TSE damgalı ürünler tercih edilmeli”

Üreticisi bilinmeyen hiçbir ürünün satın alınmamasını isteyen Korkmaz, şu uyarıları yaptı:

“Üreticilerin bilinen, güvenilir markalar olmasına dikkat edilmelidir. Kırtasiye malzemesi alırken mutlaka TSE damgalı ve yaş grubuna uygun ürünler tercih edilmelidir. TSE markalı üretici demek; teknik birikimi ve gücü olan belli kurumsal yapıdaki üretici demektir. Bir ürünün sağlığa zararlı maddeler içerip içermediği ancak yetkin laboratuvar ortamlarında yapılan testlerle anlaşılabilir. TSE ürün belgesi, o ürünün standarda uygun olduğunun ve istenilen şartlarda üretildiğinin göstergesidir. Oyuncak ve kırtasiye ürünleri satın alınırken, ürünün fiyatı değil, geçtiği testler ve sahip olduğu belgeler alıcı için kriter olmalıdır. Kokulu ürünler çocuklara verilmemelidir. Oyuncaklarda, Bazı Elementlerin Göçü standardında verilen limitlerin üzerinde ağır metal olmamalıdır. Yumuşatılmış oyuncaklarda ftalat gibi sağlığa zararlı maddeler limitlerin üzerinde olmamalıdır. Yüz boyası, dövme kalemi gibi deri üzerine uygulanan kozmetik ürünlerde dermatolojik testlerden de geçmiş, güvenilir markalar tercih edilmelidir. Parmak boyası ve oyun hamuru gibi daha küçük yaş gruplarının kullandığı, ağza götürülme olasılığı yüksek ürünlerde de güvenilir markalardan şaşılmamalıdır. “

Korkmaz, Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ne sahip firmaların tercih edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu firmalarda standardın gereği, ürün güvenliği için öncelikli olarak ham madde tedarikçilerinin titizlikle seçilmesi gerekmektedir. Uzakdoğu’dan gelen markasız, boyalı ve plastik baskılı okul ve beslenme çantaları, mataraları tercih edilmemelidir. Özellikle yoğun boya kokusu içeren, plastik baskılı beslenme çantası ve matara alınmamalıdır. Ürünlerin üzerinde sağlığa zararlı olmadığını belirtir ibareler aranmalıdır. Solvent içermeyen yapıştırıcılar tercih edilmelidir. Ürünlerin üzerinde ya da ambalajlarında mutlaka üretici ya da ithalatçıya ait ulaşılabilir adres ve telefonların bulunması gerekmektedir. Üründe herhangi bir sorun olduğunda firmanın ulaşılabilir olması gerekmektedir.” ifadesini kullandı.

- “Firmaların çoğu standartlara uygun üretim kaygısı taşımıyor”

TSE Başkanı Korkmaz, tüketiciler için standartlara uygun ve kaliteli üretimin simgesi olan TSE markasının, üreticiler için de ucuz ve düşük kaliteli Uzakdoğu ürünlerine ve “merdiven altı” üretimlere karşı rekabet gücünü artıran, halka güvenli ürün sunma imkanı veren bir unsur olduğuna vurgu yaparak, eğitim malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların birçoğunun bu standartlara uygun ürün üretmekle ilgili bir kaygı taşımadığının görüldüğünü, eğitim ve öğretim malzemeleriyle ilgili standartların gönüllülük esasına dayalı olduğundan firmaların ürünlerini belgelendirme konusunda çok istekli davranmadıklarını kaydetti.

Tüketicilerin standartlara uygun ve kaliteli ürün satın alma konusunda gösterecekleri hassasiyetin, üretici firmaların bu doğrultuda hareket etmesini sağlayacak zorlayıcı bir unsur olacağını bildiren Korkmaz, şu görüşlerini paylaştı:

“Unutulmamalıdır ki çocuklarımızı kırtasiye malzemelerindeki olası risklerden korumanın en güvenilir yolu, alışverişlerde TSE markalı ürünleri tercih etmektir. Yeni eğitim-öğretim yılına başlarken çocuklarımızın sağlığı için tüm velilerimize TSE markalı ürünleri tercih etmeleri çağrısında bulunuyorum.”

Anadolu Ajansı