Bakan Avcı´dan Yeni Eğitim-Öğretim Yılına İlişkin Mesaj

0

Posted by admin | Posted in Genel | Posted on 15-09-2014

Bakan Avcı, bu pazartesi okulların açılışı ile her yıl yaşanan coşkunun daimi olması temennisi ile başladığı konuşmasında; okul hayatı yeni başlayan öğrencilere ve velilere de yaşadıkları bu güzel heyecanın, tüm eğitim hayatlarına olumlu yansımasını diledi. Eğitimin birleştirici gücüne değinen Bakan Avcı, şunları söyledi:

“Yeni Okula Başlayan Öğrencilerin Yürekleri Daha Heyecanla Çarpıyor”
Bu pazartesi okullar açılıyor. Her yıl tekrarlandığı halde, her defasında aynı heyecanla karşılanan başka bir şey var mı, bilmiyorum. Biliyorum ki milyonlarca öğrencimiz için bu pazartesi, diğer günlerden daha güzel, daha cıvıltılı ve daha heyecan verici bir gün olacak. Onları okula hazırlayıp yollayan aileleri için de, diğer günlerden daha anlamlı, daha gurur verici bir pazartesi. Özellikle bu yıl yeni bir kademeye başlayan öğrencilerimizin ve ailelerinin yürekleri, herhalde diğer okul açılış günlerinden de daha heyecanla çarpıyordur.

“Yılın En Ümit Verici, En Heyecan Verici Günü”
Okullar açılıyor. Milyonlarca öğrencimiz, velileri ve Millî Eğitim camiası için bu pazartesi, yılın en ümit verici, en heyecan verici günü. Bugüne özel anlamını sağlayan şey okul. Ama yine de bu anlamlı günü, okulun her şey olmadığını söyleyebilmek için bir fırsat olarak değerlendirmek istiyorum. Bu pazartesi ilkokula başlayacak çocuklarımız, eğitim hayatını tamamladıklarında, bugünkünden çok başka bir dünyada yaşıyor olacaklar. Çocukların, doğdukları dünyadan bambaşka bir dünyada hayata atılmaları yeni bir şey de değil.

“Bugün Okula Başlayanlar, Hayal Bile Edemeyeceğimiz Mesleklerde Çalışacaklar”
Hayat hergün çok hızlı değişiyor. Bizim okul hayatımız boyunca dünya haritası hemen hemen hiç değişmedi mesela. Buna karşılık, bir süredir, coğrafya kitaplarını yeniden yazmak zorunda kalıyoruz. Biz ilkokula başlarken mevcut olan mesleklerin çok büyük bir bölümü, üniversiteyi bitirdiğimiz yıllarda da geçerliydi. Hemen hepimiz, hayata atıldığımız işten emekli olmayı hayal edebiliyorduk. Şimdi, mezun ettiğimiz gençlerin hayatlarını kazanacakları işlerin önemli bir bölümü ise, onlar okula başlarken yoktu. Bugün okula başlayanlar da, şimdi var olmayan, hayal bile edemeyeceğimiz mesleklerde çalışacaklar. Bu örnekleri sınırsızca çoğaltabiliriz. Ama ihtiyaç olduğunu zannetmiyorum. Dünya bir süredir daha hızlı değişiyor. Daha da hızlanacağından da neredeyse kimsenin şüphesi yok.

“Bizim Alıştığımız Dünya Artık Yok”
Alıştığımız dünya yok diyerek buna üzülebiliriz, bundan telaşlanabiliriz; alıştığımız dünyayı sempatiyle hatırlayabiliriz. Ama ne yaparsak yapalım onu geri getiremeyiz. Zaten geri getirebilsek de çocuklarımıza iyilik yapmış olmayız. Çocuklarımız hızla değişen bir dünyada büyüyorlar ve dünyanın böyle olmasından haz duyan, değişimin ürettiği imkânlarla kendi hayatlarını kurabilen bireyler olarak yetişmeleri, hem kendileri hem ülkemiz ve hem de insanlık için çok daha iyi olacak.

“Biz Değişimin Daha Ağır Olduğu Bir Dünyada Büyüdük”
Biz değişimin daha kontrollü, daha yavaş bir biçimde gerçekleştiği bir dünyada büyüdük. Dünyanın değişimini kontrol altında tutmamızı sağlayan kurumların başında okul geliyordu. Mimari anlayışlarımız değişse de, hayat tarzımız değişse de, beslenme alışkanlıklarımız değişse de, yaşadığımız çevre değişse de, tüketim alışkanlıklarımız değişse de, farklı nesiller Türkçe kitaplarında aynı şiirleri okuyor, aynı anlayışla matematik öğreniyor, aynı dersliklerin aynı sıralarında oturuyordu.

“Bugünkü Gençlerin, O Yıllarda Sahip Olunandan Çok Daha Fazlasına İhtiyacı Var”
Okul, değişen bir dünyada, adeta bir kutup yıldızı gibi, sabit bir şeylerin de mevcut olduğu duygusunu veya yanılsamasını veren, hepimizin kendisini emniyette hissetmesine yardımcı olan bir kurumdu. Böyle olmakla, hem teker teker her birimize, hem de bir toplum olarak bir arada yaşayabilmemize çok katkısı oldu. Ancak, bu emniyet duygusunu üretmenin maliyeti de zamanla yükseldi. Bugün dünyanın her yerinde gençler, hayata atıldıklarında biliyor olduklarının pek azını okulda öğrenmiş oluyorlar. Öğrenmeye en açık olunan yılları, giderek daha düşük verimle kullanmaya başladık. Kendimizi daha emniyette hissetmek uğruna, gençlerimizin kıymetli yıllarını daha çok israf eder hale geldik. Bugün hayata atılan bir gencin, bizim o yaşlarda sahip olduğumuzdan çok daha fazlasına ihtiyacı var.

“Eğitim Anlayışımızı Değiştirmemiz Gerekiyor”
Biz hayata atıldığımızda, büyük çoğunluğumuz sadece kendi yaşadıkları şehirdeki akranlarıyla rekabet etmek, onlarla işbirliği yapmak zorundaydı. Bugün hayata atılan bir gencimizin dünyadaki akranlarıyla rekabet etmesi, onlarla dayanışması gerekiyor. Değişen şartlara sadece okulu değiştirerek uyum sağlamamız mümkün değil. Kaldı ki okulu topyekûn değiştirmek de, okulun nesilleri birbirine bağlama görevini dikkate alırsak, doğru değil. Eğitim anlayışımızı değiştirmemiz, okulun eğitim sistemi içindeki yerini ve rolünü gözden geçirmemiz gerekiyor. Çok uzun süredir, eğitim alanında yaptığımız her şeyi, bu zor denklemi dengeleyerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

“Kendinizi Okula Hapsetmemeniz İçin Gerekeni Yaptık”
Hayatınızın önemli bir bölümünü işgal edecek olan okulun, cazip bir şey olması için elimizden geleni yaptık. Ama asıl önemlisi, kendinizi okula hapsetmemeniz için gerekeni yaptık. Hayatınızda daha az sınav, daha az test, daha az gerginlik olsun ki daha çok spor yapın. Okulda tanıştığınız edebiyatla, resimle, müzikle ilgilenecek daha çok vaktiniz olsun. Vaktinizin daha azını okulda biz yönetelim, daha çoğunu siz kendiniz yönetin istiyoruz.

“Sizi Seviyoruz Ve Size Güveniyoruz”
Yönetilmek, her zaman, yönetmekten daha kolay. Ama zor olanı başarabileceğinizden şüphemiz yok. Sizi seviyoruz ve size güveniyoruz. Sevgili Veliler, bu süreçte sizlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çocuklarımızı geçmişte kalmış alışkanlıklara, sizin bizim alıştığımız dünyaya göre değil, onların yaşayacağı çağlara göre yetiştirmeye çalışırken, sizin de kendi alışkanlıklarınızla onların önüne engel çıkarmamanız gerekiyor. Çocuklarınızın bu yaşlarda, okulda ve okul dışında edindikleri hangi tutum ve alışkanlıkların yarın onların hayatını zenginleştireceğini bilemeyeceğinizi hatırlatmak isterim.

“Okulu Hayatın Her Alanına Yayılacak Şekilde Genişletmemiz Gerekiyor”
Bugün kazandıkları hangi becerinin, yarın hayatlarının merkezinde yer alacağını da bilemeyiz. Onları kendi alışkanlıklarınıza göre değil, onların ilgilerine göre yönlendirmeye çalışarak bize yardımcı olabilirsiniz. Millî Eğitim camiasının değerli mensupları, çok uzun bir dönem boyunca, okul toplumların merkezinde yer aldı. Eğitim denince akla gelen her şeyin okuldan ibaret olduğu çok uzun bir süre yaşandı. Sizler, okul marifetiyle, göz kamaştırıcı bir sosyal ve ekonomik gelişmenin gerçekleşmesini sağladınız. Ama artık sadece okulla yetinemeyiz. Hayatın her alanını okullaştırmamız, okulu hayatın her alanına yayılacak şekilde genişletmemiz gerekiyor. Ancak bunu yapabilirsek işimizi iyi yapmış olabiliriz. Ancak bunu yapabilirsek mesleğimizi saygıdeğer bir meslek olarak gelecek nesillere devretmenin gururunu hak etmiş oluruz. Aşikâr ki, bugün işimiz dünkünden çok daha zor. Ama bu zor görevin altından da alnınızın akıyla kalkacağınızdan şüphem yok. Yeni ders yılı, bütün öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz ve Millî Eğitim camiasının bütün üyeleri için hayırlı olsun.

Comments are closed.